|
Yayımlanan Sayı : 1375
Dünyanın yok olması sadece sekiz dakika sürecek - 03.02.2012
Uzun yıllardır Türkiye’de savaştan ve barıştan başka bir şey konuşmuyoruz. Gerçi Türkiye’de barıştan söz etmek pek mümkün değil. Daha çok savaş hayatımızın her alanına sirayet etti. Oysaki doğumdan ölümü çıkardığımızda geriye yaşam kalırken, savaştan barışı çıkardığımızda sadece ölüler kalıyor. Hal böyle olunca 31 yıldır bizimtiyatro’yu var etmeye çalışan Zafer Diper de 2011-2012 sanat dönemine ‘Savaştan ve Barıştan’ adlı müzikal oyunu ile başladı. Diper, tiyatroda alışık olmadığımız bir tekniği kullanarak bu oyun ile şiir, film, belgesel birlikteliğinde bizi dünya ve Türkiye tarihinde uzun bir yolculuğa çıkarıyor. Osmanlı dönemi, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı, Vietnam, 68 kuşağı gibi dünya halklarında derin izler bırakan savaşımları tiyatro sahnesinde beyazperdeden yansıtıyor. Oyuna gitarıyla eşlik eden müzisyen Haluk Çetin ise ilk defa tiyatro sahnesinde.
BARIŞ İÇİN MEDYAYA AÇILAN BİR SAVAŞ Bu bellekleri tazelemeye yönelik tiyatro oyunu, aslında 13 bölümlük bir televizyon projesi olarak düşünülmüş. Fakat televizyon kanallarında yer bulamayınca Diper projesini –en iyi bildiği iş - tiyatroda anlatmaya karar vermiş.
Televizyonun popüler olmasının yanında daha kitlesel olduğunu söyleyen Diper: “Tiyatroda 50-60 kişinin izlemesi başka, televizyonda 5 milyon kişini izlemesi başka. Ne kadar daha yararlı oluruz? Daha ne kadar kitlesel oluruz? Onu düşündük”. Sık sık seyircinin de dahil olduğu bu epik tiyatro oyununda, konunun uzmanları; yazar, siyasetçi, kültür-sanat insanı, öğrenciler tarihte yaşanları nedenleri, niçinlerini sorguluyor. Tıpkı bir televizyon programı gibi. Ne var ki; kanallar böyle bir programa ilgi göstermiyor nedenini ise Diper şöyle anlatıyor; “Yayında işlenen konuların içeriği, ele alış biçimi kimi medya kuruluşlarını rahatsız etti. Bize film seyreder gibi savaş seyrettiriyorlar. Biz bunları şairlerimizle, müziklerimizle, anlatılarımızla yorumlayarak söylüyoruz. Bir yandan belleği tazelerken, belleği olmayanlara ‘Bak bu da oldu, böyle oldu senin tarihinde’ diyoruz. Biz savaş ve barış derken başka şeyler de söylüyoruz. 68 kuşağı gibi olalım da diyoruz belki”.
TARİH TEKERRÜR EDİYOR Görsel medyaya bolca göndermelerin yapıldığı oyunda, silahın şeklinin değiştiğinin, maddi bombalanmaya bir de manevi bombalanmanın eklendiğinin altı çiziliyor.
Diper bu durumu şöyle özetliyor: “Valla bizim dünya görüşümüz belli. Bellisi de kaydı kuydu yaptığımız işler. Sanatla ilgili yapılan son açıklamalara bakarsanız tarihte farklı şekillerde yapıldı. Mesela bana 12 adet dava açıldı. İşçi sınıfının olmadığı, sendikaların olmadığı bir ülkede adaletten söz etmek pek de mümkün değildir. Toplumsal görüşten yana bir şeyler yaptıysanız bu ülkede hep aynı nakaratı yaşarsınız. Biz oyunumuzla hatırlatıyoruz bakın tarihiniz bu ve tarih tekerrür ediyor.” Aynı zamanda bir hukuk öğrencisi olan, oyunda savaş ve barışa ses veren müzisyen Haluk Çetin ise, adaletin bazen savaşılarak kazanılacağını ve savaşın adalet için yapıldığı zaman doğru ve yeri olduğunu söyleyerek fikrini belirtiyor.
SAĞLIKLI BİR BARIŞ İÇİN Bu programın hazırlanmasında başı çeken sunucu (Zafer Diper) ve müzisyen (Haluk Çetin) bir anlamda durumu protesto etmek için sahneye taşıdıkları projede savaş olgusunun tarihsel dönemlerde nedenselliklerini, bir türlü gerçekleşemeyen barış, ne zaman ve nasıl geleceğini sorgulatıyor. Oyun bitiminde nefis bir cümle ile bunun çözümünü söylüyor: Eğer bugün dünyada bir nükleer savaş olursa dünyanın yok olması sadece 8 dakika sürecek. O yüzden emperyalizmin kökü kurumadıkça sağlıklı ve kalıcı bir barıştan söz edilemez.
|