Sorularımı sorma gereksinimini doğuran olayı özetleyeyim önce, konuya sağlam bir akış getirebilmek için:
Orhan Gencebay, MESAM (Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği) Başkanlığını kendince nedenler ileri sürerek geçtiğimiz günlerde istifa ederek bıraktı. Orhan Gencebay, sosyal medyaya sızan istifa dilekçesinde, “Bir sanatçı topluluğuna yakışmayacak davranışlarla karşılaştım. Şeffaf ve denetime açık yönetim olmasını, toplantıların kayıt altına alınmasını istedim ama kabul edilmedi” ifadelerini kullanmıştı.
Orhan Gencebay, MESAM başkanlığı bırakırken “Aleviler burayı da sarmış, kimseye hayat hakkı tanımıyorlar” demeden ‘nazikçe’ ‘Alevilerden rahatsızlığını’ dile getirdi.
Bunun üzerine Arif Sağ başkanlığındaki yönetim kurulu Orhan Gencebay’a, MESAM’ın şeffaflığını içeren “….MESAM içinde şeffaflığın olmadığını savunmak en kibar hali ile gerçeği yansıtmayan, taraflı ve iftiraya yönelik bir iddiadır.” Şeklinde sert bir yanıt vermişti.
Orhan Gencebay ile Arif Sağ arasında yaşanan bu kriz üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı MESAM’a türkücü Yavuz Bingöl başkanlığında bir ekibi kayyum olarak atadı.
Gelelim sözümüze:
Arif Sağ ve ekibini Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ya da daha üst bir makama şikayet ettiği anlaşılan Orhan Gecebay’a sorularım var. Memlekette gerçek anlamda gazeteci ve konunun uzmanı kişilerin sayısı bir hayli az olduğundan, televizyonların magazin programlarında, "sizi ne zaman köpek ısırdı?", "arabesk nedir?", "deprem ve astrofizik" vb. gibi sorulan sorulara yanıt veren Orhan Gecebay asıl şimdi benim soracağım sorulara yanıt vermelidir.
1- Bugüne kadar kaç sosyal sorumluluk projesinde görev almıştır? Hangi sosyal sorumluluk projesini desteklemiştir?
2- Bilgi ve tecrübelerini aktaracağı, yeni nesile müzik öğreteceği bir müzik okulu açmış mıdır? Kazandığı parayı nerde değerlendirmiştir?
3- Sanat camiasına kaç öğrencisini katmıştır ve “Gencebay tarzı” dediği müziğini öğrettiği öğrencileri var mıdır? Bir zamanlar Kervan Plakçılık'ta toplayıp albüm yapıp, kendi eserlerini okuttuğu müzisyenlerden bahsetmiyorum. emek verdiği, bizzat yetiştirdiği ögrencileri kasdediyorum.
4- Müzikle uğraşmaya başladığı günden beri yeni arayışların içerisinde olduğunu söyleyen Orhan Gencebay, keşfettiği arayışları bir belgesel, müzikle ilgili bir kitap veya akademik bir makale şeklinde sunmuş mudur?
5- “Gencebay tarzı” diye nitelendirdiği müziği tam olarak nedir? Böyle bir tarz literatürde kabul görmüş müdür?
6- On sekiz yıl önce eserlerinin senfoni orkestrası ile icra edileceğini duyuran Orhan Gencebay, bunu gerçekleştirmek için daha ne kadar bekleyecektir? Yoksa bu mesele, bizzat kendisinin ortaya attığı bir şehir efsanesi midir?
7- Sanat ve sanatçı kavramlarını nasıl tanımlamaktadır? Yaptığı tanımın gelişmiş dünyadaki karşılığı nedir?
8- Bu güne kadar tuttuğu takımı bile açıklayamadan, etliye sütlüye karışmadan bir ömür tüketen Orhan Gencebay, böyle yaşamaktan mutlu mudur?
9- Cebindeki son parasını onun albümlerine yatıran bu halk, Orhan Gencebay'ın bencil diye niteleyebileceğimiz bu tavrını hak etmekte midir?
Şimdi ben bu soruları sordum diye belki bana verip veriştirenler olabilir. Hülasa bir kesimin taptığı adama sadece birkaç soru sordum. Görüldüğü üzere yaptığım şey sadece soru sormaktır.
Orhan Gencebay ile yarışa sokulan Arif Sağ için de geçerlidir bu sorularım. Onun da bu soruları yanıtlamasını istiyorum. Orhan Gencebay ile Arif Sağ arasındaki ‘h’ yüksekliği bu soruların yanıtlarına göre ortaya çıkacaktır.
Ama bana sorarsanız Samsunlu Orhan Gencebay, Abdullah Nail Bayşu’nun kötü bir kopyası olarak ortaya çıkmış bir plak ikonu; rastgele şöhret olmuş, bir müzik aletini bile aynı anda çalıp, söyleyemeyen, gözünü paraya fena halde dikmiş, borsa vb. para kazanma yollarını müzik ve sanattan çok daha üstün tutan bir ticaret adamıdır.
Orhan Gencebay güce tapmaya bayılır...
Müfit Semih Baylan
Editör