ISSN: 1301 - 3971
Yıl: 18      Sayı: 1994
Şu an 22 müzisyen gazete okuyor
Müzik ON OFF

Günün Mesajları


♪ Bir 24 Kasım günü çıktığımız yolda, uzun sayılabilecek bir yolculuğun ardından 20. yılımıza ulaştık. Sosyal Sorumluluk Projesi olarak üzerimize düşen sosyal sorumluluğu yerine getirerek, ilgi görerek, takdir toplayarak bugüne geldik. 

Mavi Nota e-Müzik Gazetesi bugün 20. yaşını kutluyor.
editör - 24.11.2025


♪ Kültür bakanlığı sınavında. Ankara thm koro şefi kızını aldı. Urfa korusu şefi kayın biraderini aldı. İstanbul korosu şefi oğlu ve yeğenini aldı. ilginizi çekerse detay verebilirim
ttnet arena - 09.07.2024


♪ Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anarken, ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını en coşkun ifadelerle kutluyoruz.
Mavi Nota - 28.10.2023


♪ Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinin Eğitim Programları Sorunları
Gülşah Sargın Kaptaş - 28.10.2023


♪ GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE!
Mavi Nota - 07.02.2023


♪ 30 yıl sonra karşılaşmak çok güzel Kurtuluş, teveccüh etmişsin çok teşekkür ederim. Nerelerdesin? Bilgi verirsen sevinirim, selamlar, sevgiler.
M.Semih Baylan - 08.01.2023


♪ Değerli Müfit hocama en içten sevgi saygılarımı iletin lütfen .Üniversite yıllarımda özel radyo yayıncılığı yaptım.1994 yılında derginin bu daldaki ödülüne layık görülmüştüm evde yıllar sonra plaketi buldum hadi bir internetten arayayım dediğimde ikinci büyük şoku yaşadım 1994 de verdiği ödülü değerli hocam arşivinde fotoğraf larımız ile yayınlamaya devam ediyor.ne büyük bir emek emeği geçen herkese en derin saygılarımı sunarım.Ne olur hocamın ellerinden benim için öpün.
Kurtuluş Çelebi - 07.01.2023


♪ 18. yılımız kutlu olsun
Mavi Nota - 24.11.2022


♪ Biliyorum Cüneyt bey, yazımda da böyle bir şey demedim zaten.
editör - 20.11.2022


♪ sayın müfit bey bilgilerinizi kontrol edi 6440 sayılı cso kurulrş kanununda 4 b diye bir tanım yoktur
CÜNEYT BALKIZ - 15.11.2022


Tüm Mesajlar

Anket


Müziğin Yaşamınızdaki Yeri Nedir?

Sonuçları Gör

Geçmişteki Anketler

Tavsiye Et




Tavsiye etmek için sisteme girmeniz gerekmektedir.

Destekleyenlerimiz


Yazılar


Operadan Yorgun Bir Fotoğraf!Sayı: 1994 - 26.11.2025


Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Sayın Tan Sağtürk’ün gazetemizde de yer alan 2. Anadolu Opera ve Bale Festivali açıklamasının ardından yapılan eleştiriler gerçekten ciddi iddialar taşıyor. Bilgisine başvurduğum bazı kişiler, ‘bu eleştirilerin iddia olmayıp gerçeğin ta kendisi olduğu’nu özellikle vurguladılar.

 

Ülkemizde 5 ilde bulunan Devlet Opera ve Balesi Müdürlükleri bulundukları büyük metropollerde birden fazla sahnede hizmet vermektedirler. Örneğin; İstanbul Devlet Opera ve Balesi, hem Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nde, hem de Kadıköy Belediyesi’ne ait olan Süreyya Operası’nda temsil yapıyor. Bu arada başka semtlerde geçici sahneler de açılabiliyor.

 

Daha önceki yazılarımda gündeme getirdiğim yoğun çalışma temposunun hiç değişmeden (hatta üstüne koyarak) devam ettiği görülüyor! Sanat ve sahne uygulayıcıları hafta sonu tatili demeden tüm günü temsil verdikleri sahnelerinde ve prova salonlarında, atölyelerde geçiriyor. 

 

Çalışanların bir kısmı ulaşım için özel vasıtasını kullanırken, diğer kısmı is toplu taşımadan yararlanıyor. Özel araçları ile ulaşım sağlayanların en önemli sorunu otopark ücreti kuşkusuz. Çünkü ödenen otopark ücreti ücret indirimli dahi olsa günlük ortalama 100 - 150 TL. Her gün olunca ay içinde ciddi rakam oluşturuyor. Örneğin, yapılan program gereği İDOB’da bazı günler sabah AKM, akşam Süreyya Operası olmak üzere iki ayrı yerde mesai olabiliyor. Bunun için toplu taşıma dahi kullanılsa ödenen miktar ay itibariyle ciddi rakama ulaşıyor.

 

CSO ADA ANKARA salonu da sadece CSO tarafından değil diğer topluluklar tarafından da kullanılınca ciddi otopark sorunu yaşanıyor!

 

Opera Bale müdürlülerinde genel çalışma programına bakınca; sabah saat: 10’dan akşam 6’ya kadar her gün prova; akşam saat 8’den 11’e kadar temsil, temsil olmayan günlerde sahne boş kalmıyor ve prova yapılıyor, üstüne bir de konser sahneye çıkıyor. 

 

Sahne personelinin hemen tamamı için bir aylık çalışma süreci bu şekilde cereyan ediyor.

 

Genelde tabii sorun sadece sahnede yorgunluktan düşüne kadar yapılan sahne çalışması değil. Yoğun tempodan evine gidecek zaman bulamayan sahne çalışanı, kantin adı verilen yerde bir tabak yemeğe ortalama 300 TL ödüyor. Bazı sahnelerde sanat ve sahne uygulayıcının molalarda karnını doyurmak için yemek yiyeceği yemekhaneleri dahi yok, kantinle idare ediyorlar.

 

Ve genelde sözleşmeli tabir edilen kadro güvencesi olmayan sahne ve sanat uygulayıcıları bu çalışma temposu ile sahnede yerini alıyor.

 

Kadrolu olmayan sözleşmeli sanat ya da sahne uygulayıcısının maaşı: 30 bin TL 

 

Öte yandan, Kültür ve Turizm Bakanlığı, dolaysıyla Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü basına yaptıkları açıklamalarda “temsil sayısını artırdık” demekten kendilerini alamıyorlar. Evet temsil sayısında artış var ancak arka zeminine bakınca; günlük ortalama 18 saati bulan, üstelik her gün devam eden bir çalışma temposuyla hiçbir güvencesi olmayan, ikamet ettikleri şehrin ya da İstanbul, Ankara gibi büyük metropolün tüm sosyal şartlarının ağırlığı altında kendine yaşam kurmaya çalışan kadrosuz sahne çalışanının, “aldığım 30 bin de gitmesin” düşüncesiyle sessiz kalmasından da yararlanıp kurulan modern kölelik düzenini fotoğrafı görülüyor!

 

Ayrıca şu “Opera Stüdyosu”nu da sorgulamak gerek. 

 

Nedir bu ”Opera Stüdyosu”? 

 

Operanın kadrolu şan hocası, şan pedagogu, başka okullardan pedagog getirmek ve böylelikle operanın şan hocasını pedagogunu âtıla duruma çıkarmak, 23.Eylül.1971 tarih ve 13965 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan dokuz bölüm ve 68 maddeden oluşan Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Yönetmeliği’nin hangi maddesine göre bu işler gerçekleşiyor? Mevzuat değişti de haberimiz mi yok!?

 

Görünen o ki; yukarıda tarih ve numarasını yazdığım yönetmeliğe uyulmadığı gibi yapılan liyakat esasına dayanmayan uygulamalarla sistem iyice karmakarışık bir hal almış durumda!

 

“Opera Stüdyosu” ya da “Genç Sanatçı Programı” konusunu sorgulamayı bir başka yazıya bırakıyorum! 

 

Yukarıda yazdığım tüm bu fotoğraf gerçekten izahı zor bir fotoğraf. Düz fabrika işçisi bile bu kadar çalışmıyor, çalıştırılmıyor eminim! Vardiyası 8 saat ile sınırlı. Aziz ve muhterem opera dinleyicimizin ve bale seyircimizin huşu içinde dinleyip izlediği temsillerin ardında böyle son derece yorgun ve hiç insani olmayan bir fotoğraf var!

 

Müfit Semih Baylan

Editör

 

 


Yazıyı Tavsiye Et

Yorumlar


Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.