Yazılar

TereddüdSayı: - 13.12.2005

Şarkılar kadar bir devrin zihniyetini hiçbir şey yansıtamaz. Hep malumunuzdur ki şarkı güftelerinin büyük bir kısmını devrin ünlü şairleri kaleme almışlardır. Örneğin Ahmet Rasim Bey’in güfteleri hala kulaklarımızda hoş bir sedadır.

Hececi şair Orhan Seyfi Orhon’un önce şiir sonra da Ali Rıfat Çağatay’ın Nihavent makamında bestesi ile şarkı olan ve çok sevilen bir şarkıdan Tereddüd’den söz etmek istiyorum. Evet, Te red düd. Bu üç heceli kelime o zaman ki toplumun aşk sektörünün ana teması idi.

O devrin aşk sektörünün ana temasını oluşturan bu üç heceli kelime tam anlamı ile çekingenlik, alınganlık, kıl kırk yarıcılık gibi kompleksleri ifade ediyordu. Evet, toplum koşullarının oluşturduğu bu kompleksler üstelik o devirlerde nezaket, zarafet ve de bir meziyet sanılırdı.

İşte, o devrin tipik aşık örneği bir bey olan Servet Daniş Bey’de bunlardan birisi idi. Yaşadığı tereddütlü aşklardan dolayı, şair Orhan Seyfi Orhon’a ilham kapısı olan bu bey, bu şiir için ilham kaynağı olmuş ve Ali Rıfat Bey’in (Çağatay) sofyan usulündeki Nihavent bestesi ile hafızalara kazınmış, bir devrin simgesi olmuştur.

Başında püsküllü fesi, beyaz gömleği, gri kravatı, geniş yakalı siyah redingotu, elinde bastonu ile Servet Daniş Bey. Ne hikmetse o devrin gençlerinin adları hep böyle Fecri Âti romanı kokar. Bunlar bir kuşaktır ki, akşam Darültâlimi musiki konserini dinler, gece Garden Bar’da Macar balesini seyreder. Cuma günleri Cuma namazını eda eder ama Perşembe geceleri Domoti’de ya da Jeneo’da kafayı çekerler. Yani kısacası fesle şapka arasında gidip gelirler. Müzik deyimiyle Nihavent faslı gibi ikisinin ortasındadırlar.

Bu tiplerin idealindeki kadının adı da Pervin, Nevhis, Nigar ya da Ruhsal olacaktır. Bu hanımlar başının arkasında toplanmış uzun saçları, başında şapkası ve tayyör kıyafeti ile kalplere meydan okumuşlardır.

Geleneksel musikimiz tarzında ve Batı müziği tekniğiyle müzik dünyamıza kaliteli güzel eserler kazandıran Ali Rıfat Çağatay, Nihavent makamında bestelediği bu şarkısında hece vezni ile yazılan bu şiire sofyan usulünü tatbik etme başarısının yanı sıra, hece bitimlerindeki asma kararla hem şarkıya “Tereddüd” kelimesinin anlamını kazandırmış, hem de prozedü kavramını başarılı bir şekilde uygulamıştır. Aynı zamanda buram, buram batı tekniği kokan, yani batı musikisinin etkisi ile bestelediği ortada olan bu eser musiki repertuarımızda Ali Rıfat Bey’in kazandırdığı nadide bir çiçek, Servet Daniş Bey’in aşklarının teması olarak öylece durmaktadır.

Tereddüd

Sarahaten acaba söylesem darılmaz mı?
Darılmak âdeti bilmem ki çapkının naz mı?
Desem ki ben seni; yok dinlemez ki
hiddet eder
Niçin bu sözde ne var sanki hiddet
etse ne der?
Desem ki ben seni pek... ya kızar
konuşmazsa
Derim bu çektiğim insaf edin eğer
azsa
Desem ki ben seni pek çok... hayır kızar
bilirim
Tereddüdüm acaba hiddetinden az mı
elim
Desem ki ben seni pek çok... sakın
gücenme emi
Sakın gücenme eğer anladınsa sevdiğimi…

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.