ISSN: 1301 - 3971
Günün Mesajları
♪
Bir 24 Kasım günü çıktığımız yolda, uzun sayılabilecek bir yolculuğun ardından 20. yılımıza ulaştık. Sosyal Sorumluluk Projesi olarak üzerimize düşen sosyal sorumluluğu yerine getirerek, ilgi görerek, takdir toplayarak bugüne geldik.
Mavi Nota e-Müzik Gazetesi bugün 20. yaşını kutluyor.
editör - 24.11.2025
♪
Kültür bakanlığı sınavında. Ankara thm koro şefi kızını aldı. Urfa korusu şefi kayın biraderini aldı. İstanbul korosu şefi oğlu ve yeğenini aldı. ilginizi çekerse detay verebilirim
ttnet arena - 09.07.2024
♪
Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anarken, ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını en coşkun ifadelerle kutluyoruz.
Mavi Nota - 28.10.2023
♪
Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinin Eğitim Programları Sorunları
Gülşah Sargın Kaptaş - 28.10.2023
♪
GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE!
Mavi Nota - 07.02.2023
♪
30 yıl sonra karşılaşmak çok güzel Kurtuluş, teveccüh etmişsin çok teşekkür ederim. Nerelerdesin? Bilgi verirsen sevinirim, selamlar, sevgiler.
M.Semih Baylan - 08.01.2023
♪
Değerli Müfit hocama en içten sevgi saygılarımı iletin lütfen .Üniversite yıllarımda özel radyo yayıncılığı yaptım.1994 yılında derginin bu daldaki ödülüne layık görülmüştüm evde yıllar sonra plaketi buldum hadi bir internetten arayayım dediğimde ikinci büyük şoku yaşadım 1994 de verdiği ödülü değerli hocam arşivinde fotoğraf larımız ile yayınlamaya devam ediyor.ne büyük bir emek emeği geçen herkese en derin saygılarımı sunarım.Ne olur hocamın ellerinden benim için öpün.
Kurtuluş Çelebi - 07.01.2023
♪
18. yılımız kutlu olsun
Mavi Nota - 24.11.2022
♪
Biliyorum Cüneyt bey, yazımda da böyle bir şey demedim zaten.
editör - 20.11.2022
♪
sayın müfit bey bilgilerinizi kontrol edi 6440 sayılı cso kurulrş kanununda 4 b diye bir tanım yoktur
CÜNEYT BALKIZ - 15.11.2022
Tüm Mesajlar
Anket
Destekleyenlerimiz
Yazılar
Müzik ödülleri ve bir dostun söylediği...Sayı: 1538 - 06.05.2013
7 Mayıs 2013 Salı günü (yarın) 20. Mavi Nota Müzik Ödülleri (2012)'ni kazanan değerli sanatçılarımızı, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenleyeceğimiz bir basın toplasıyla açıklayacağız.
Müziğe 2012 yılında verdikleri başarılı uğraşları sonucu, kazandırdıklarıyla öne çıkan bu sanatçılarımızı tebrik ediyorum. Başarılarını kutluyorum. Sonucu yarın ben de sizler gibi basın toplantısında öğreneceğim.
Ama bugün asıl dikkat çekmek istediğim konu ise AVM mantığıyla, yapılan ve pırıl pırıl inşaat malzemeleri ile donatılıp lüks bir görünüm kazandırılan kültür ve sanat merkezlerimizin, aslında hiç estetik olmayan o heyyula yapıları içinde bir çok şeyin sıradan, yaptım oldu mantığıyla yaplıdığını görmek, değerbilirlikten uzak ve şişirme bir biçimde önümüze konması acı bir durum.
Sözü şuraya getireceğim: Yandaki fotoğraf Fulya Sanat Merkezi’nde çekildi. Hani demişler ya deveye boynun eğri, demiş ya nerem doğru?
İstanbul’un sanat merkezlerinden birinde bir bestecimizin adı yanlış yazılırsa, hadi yazıldı da göz göre göre yıllardır bu yanlışlık düzeltilmezse, biz neyin uğraşını veriyoruz acaba? Neden? Bunu düşünmemiz gerek. Sonra, neden hala bestecilerimizin eserleri yeteri kadar seslendirilmiyor diye şaşırıyoruz?
Sorun Ulvi Cemal Erkin’in keman veya piyano konçertosunu veya köçekçesini bıkmadan usanmadan seslendirmekle çözümlenmiyor. Bestecilerimizin eserleri belli bir bilinçle ve programla seslendiriliyor mu onu incelemek lazım.
Bilinç ve program senfoni orkestralarımızın en duyarlı olduğu noktalar.
Bir yanda sürekli çalınan aynı eserler, bir yanda ilk seslendirilişinden sonra bir daha anımsanmayan eserler, birde hiç seslendirilmeyenler….
Cemal Reşit Rey’in senfonilerini dinlemek için ne kadar bekleyeceğiz acaba ya da Kemal Sünder’in eserlerini? Necil Kazım Akses senfonilerini hiç saymıyorum bile. Ahmed Adnan Saygun’da kusura bakmasın bu kadar zor senfoniler yazmasaydı. Aydın Karlıbel’e kim dedi Senfoni yaz diye üstelik bir de Mustafa Kemal anısına. Bülent Tarcan’da mesleğini yapsaydı senfonik eserler yazacağına. Hele Cengiz Tanç; sen hem Türkiye’de bestecilik kadar absürd bir şey yoktur diye bir laf et sonra otur onca eser yaz. Necdet Levent ki uzun ömürler dilerim kendisine; umarım demiyordur kendi kendisine niye yazdım bu seslendirilmeyen senfonileri diye.
Orkestralarımızın umursamaz tutumu, eserlerin kayıt altına alınmaması benim bestecilerimizin eserleriyle ilgili arşiv oluşturmama neden oldu . Bilmenizi isterim ki çok zor bir iş. Yani beni de yaktılar.
Sahi Hasan Ferid Alnar neyi "Anlar?" demiş bir sevgili dost...
Şimdi düşünelim bu yazı üzerine hep birlikte?
Yeniden buluşana değin esen kalın
Müfit Semih Baylan
Editör
Tavsiye Et ♫
Yorumlar
Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.
Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.
