♪
Tüm Mavi Nota dostlarının ve ülkemizin Şeker Bayramını en içten dileklerle kutlar esenlikler dileriz!
editör - 02.05.2022
♪
8 Mart"ı kadın goygoyculuğuna çevirmeden, mana ve ehemmiyetinin taşıdığı öz yapıdan koparmadan kutlanması dileğiyle, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun
Mavi Nota - 08.03.2022
♪
Okurlarımızın ilgisine çok teşekkür ederiz!
Mavi Nota - 03.03.2022
♪
Mobildeyiz! Cep telefonu, tablet ve diğer mobil araçlarda bir tık uzağınızdayız!
editör - 17.01.2022
♪
17. yaşımız kutlu olsun!
editör - 24.11.2021
♪
20. yüzyılın en önemli birkaç sopranosundan birisi olarak görülen TC Devlet Sanatçısı Diva Leyla Gencer'in 93. doğum yıldönümünde saygı ve özlemle anıyoruz.
Mavi Nota - 10.10.2021
♪
Gazetemizin öğretmeni, eski danışma kurulu üyemiz, besteci ve akademisyen, hocaların hocası Sefai Acay'ı vefatının 5. yılında saygı ve özlemle anıyoruz!
Mavi Nota - 20.09.2021
♪
Mavi Nota şahane...
Can Çeliker - 18.08.2021
♪
Değerli dostumuz Keman sanatçısı Tuğrul Göğüş’ün beklenmedik anda vefatı bizleri derin bir üzüntüye sevketmiştir. Değerli arkadaşımıza Tanrıdan rahmet, kederli ailesine başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Mavi Nota - 09.08.2021
♪
Harika bir kaynak, düşünüp, oluşturup, yaşatanlara minnet ve saygılar
oya kerimoğlu - 03.08.2021
Yunan mitolojisinde kırların ve çobanların tanrısı olarak bilinen Pan, yarı insan yarı keçi bedenine sahiptir. Pan, kırlarda aniden insanların karşısına çıktığı ve onları görüntüsüyle korkuttuğu için panik sözcüğüne de ilham kaynağı olmuştur. Efsaneye göre Pan’ın âşık olduğu Syrinks (orman perisi), Pan’ın kendisine sarılacağı sırada saza dönüşür. Buna çok üzülen Pan âşığıyla birlikte olmak için o sazlardan bir enstrüman yapar ve bugün o enstrüman “sirinks” veya “pan flüt” adlarıyla anılıyor. Neolitik çağdan beri kullanılan bu enstrümanın bugünkü en büyük temsilcilerinden biri hiç şüphesiz Gheorghe Zamfir’dir.
Zamfir, 56 yıllık müzik kariyerinde 120 ödül almıştır, albümleri ise 40 milyondan fazla sattı. Öyle ki kendisi “Pan Flütün Kralı” olarak anılıyor. İkon haline dönüşen Zamfir, müzikteki rolü son derece küçük olan bir enstrümanı üflemeli çalgıların arasında çok önemli bir yere kavuşturdu ve sahip olduğu sihri gözler önüne serdi. Dünya çapında müziğine ilgi duyan bir kitle oluşturan sanatçı, pan flütü her kültüre ve her coğrafyaya sevdirdi.
13 Şubat’ta dinleyicisiyle Caddebostan Kültür Merkezi’nde buluşan sanatçı muhteşem konseriyle kendini bir kez daha kanıtladı. Konserde ‘Lonely Shepherd’, ‘El Condor Pasa’, ‘Liber Tango’, ‘Memleketim’ gibi şarkıları seslendiren sanatçıya pan flüt ve akordeonda Aydın Yavaş, piyanoda Alexander Mekaev, kemanda Lora Lipova, gitarda Özgür Sağlam, bas gitarda İlker Özalp ve davulda Utku Ünal eşlik etti. Konser sonrasında kendisiyle röportaj yapma fırsatı bulduk.
»Peki pan flüt çalmaya nasıl karar verdiniz? Romanya’nın geleneksel bir enstrümanı olduğu için mi yoksa sizi teşvik eden biri mi vardı?
Pan flüt çalmaya çok geç yaşta başladım. Pan flüt çalmaya başladığımda 14 yaşındaydım. Aslında bu enstrümanı ben seçmedim, o beni seçti. Ben onu keşfetmedim, o beni keşfetti. Benim keşfettiğim tek şey hayatımda duymadığım o eşsiz sesti.
»Yaptığınız soundtrack çalışmaları kariyerinizi nasıl etkiledi?
Bu çalışmalar için onlar benimle iletişime geçti. Karate Kid, Picnic At Hanging Rock, Kill Bill… hepsi için kendileri benden çalışma yapmamı istedi. Ben hiçbir zaman başkasına teklif götürmedim. Tabii ki kendim besteler yaptım ama bunları kimseye teklif etmedim. Ne Amerika’da ne Fransa’da hiçbir yerde kendim teklif götürmedim.
»Gelecek için yeni projeleriniz var mı?
Mesela Türkiye’yle ilgili başka projelerim var. Daha fazla konser vermek istiyorum ama bu sefer senfoni orkestrasıyla birlikte bir turne düşünüyorum. Çünkü burası harika bir ülke ve seyirci inanılmaz. Burada sahip olduğunuz kültür çok etkileyici. Çok uzun bir tarihiniz ve geçmişiniz var. Bu beni çok etkiliyor. Burada müziğin kökü çok sağlam ve saf. Gelişime çok açık olduğunu düşünüyorum. Disiplinli ve organize insanlarla çalışmayı seviyorum.
»Türkiye’de yapılan müziği nasıl buluyorsunuz?
Aslında Türkiye’de müziğin kalitesinin çok iyi olduğunu düşünüyorum. Ama bu müziğe alışmam için çalışmam gerekli. Çünkü bu tarz müziği yapmak o kadar da kolay değil. Buraya en başarılı klarnetçiyi, trompetçiyi, şarkıcıyı getirin ve ona Türkiye müziğini yapmasını söyleyin. Bunun imkânı yok ancak yüz yıl hatta bin yıl uğraşması gerekir. Bunu yapabilmek için gerçekten dâhi olmak gerekli. Tıpkı benim gibi.
parlealper@gmail.com
Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.
Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.