Yazılar

Ağzında şarkıyla öldü.Sayı: 900 - 09.12.2009

Vladimir Çernişev görmüştü onun son anlarını ve muhabirlik yaptığı gazetenin sayfalarında şöyle anlatıyordu yaşananları: “Victor Jara dudaklarında şarkıyla öldü. Onu yanından hiç ayırmadığı refakatçisiyle gitarıyla birlikte stadyuma getirdiler. Ve şarkı söylemeye başladı. Öbür tutuklular gardiyanların ateş açma tehdidine rağmen melodiye eşlik etmeye başladılar. Sonra bir subayın emri ile askerler Victor’un ellerini kırdılar. Artık gitar çalmıyordu ama zayıf bir sesle şarkı söylemeyi sürdürdü. Bir dipçikle kafasını parçaladılar ve diğer tutuklulara ibret olsun diye ellerini kesip tribünlerin önüne astılar.”

16 Eylül 1973 tarihinde yaşanmıştı bunlar, Victor Jara sadece gitar çalıp şarkı söylüyordu, ama korkuyorlardı ondan. Çünkü onun şarkılarının en büyük düşmanı darbeci Pinochet’ydi. Şarkıları susmasın istiyordu, hatta o daha güzel bir dünya istiyordu. İnsanların yoksulluktan ölmediği bir dünya... Ama Pinochet bunların hepsine karşıydı. İnsanlar köle olmalıydı onun için, herkesten vazgeçebilirdi ve Pinochet’ye göre yaşamak sadece egemen sınıfın hakkıydı.

Victor Jara öldürüldüğünde karısı Joan Jara eşinin cansız bedenini sessiz sedasız defnetmişti. Pinochet’ye herkesi korkutmuş ve cenazeye kimse gelememişti. Çünkü cenazeye gitmek ona karşı olmaktı ve böyle bir durumda herkes canıyla bedel ödeyecekti. Zaten cenazeye gideceği düşünülen herkes ya ölmüş ya da hapishaneye atılmıştı. Geçtiğimiz temmuz ayında Victor Jara’nın naaşını bu sefer Jara’ya yakışır bir şekilde defnetme fırsatı doğdu. Böylece Jara’yı kimin ve nasıl öldürdüğü de araştırabilecekti.

Ve nihayetinde, önceki gün 36 yıl sonra düzenlenen bir törenle Victor Jara yeniden defnedildi. Cenaze töreninde kortejin başında eşini ikinciye toprağa veren Joan Jara vardı. Jara’nın tabutuna artık kendisiyle özdeşleşmiş olan kırmızı-siyah pançosu sarılmıştı. Çevrede güllerle ve karanfillerle süslenmiş çelenkler göze çarptı. Cenaze töreninde ellerinde gitarları Jara’nın şarkılarını söyleyen insanlar da vardı.

Bu törenle birlikte 36 yıl sonra Victor Jara’nın katili bulunup yargılanma şansı da olacak. Yürütülen soruşturma sonucunda Jara’nın ölümünden eski ordu görevlisi José Adolfo Paredes Márquez’in sorumlu olduğu öne sürülüyor. Paredes suçlamaları reddederken “El Loco” lakabıyla bilinen eski bir ordu mensubunun Jara’nın ölümünden sorumlu olduğunu söyledi. Parades’e göre “El Loco” Jara’yı kafasına ve kalbine kurşun sıkarak öldürdükten sonra askerler tarafından şarkıcının vücuduna 40 tane daha kurşun sıkıldı. Soruşturmayı yürütenler “El Loco” ve “Prens “ adıyla bilinen diğer bir ordu mensubunun izini sürmeye başladılar. Darbe dönemi boyunca on binlerce insana işkence edilen Şili Ulusal Stadı’ndan canlı kurtulmayı başaran tanıklar “El Loco” ve “Prens”in sadist davranışlarıyla bilindiklerini ifade ediyor. Jara’nın ölümünden sorumlu tutulan kişiler arasından sadece bir gardiyan yakalanmış durumda.

Aynı zamanda Pinochet rejiminde sürgün kurbanlarından biri olan ve yıllarını sürgünde geçiren Devlet Başkanı Michelle Bachalet, Jara’nın hak ettiği şekilde yeniden defnedilmesinden oldukça memnun olduğunu gizlemedi ve “Sonunda 36 yıl sonra huzur içinde yatabilir” dedi.

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.