ISSN: 1301 - 3971
Yıl: 18      Sayı: 1924
Şu an 15 müzisyen gazete okuyor
Müzik ON OFF

Günün Mesajları


♪ Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anarken, ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını en coşkun ifadelerle kutluyoruz.
Mavi Nota - 28.10.2023


♪ Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinin Eğitim Programları Sorunları
Gülşah Sargın Kaptaş - 28.10.2023


♪ GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE!
Mavi Nota - 07.02.2023


♪ 30 yıl sonra karşılaşmak çok güzel Kurtuluş, teveccüh etmişsin çok teşekkür ederim. Nerelerdesin? Bilgi verirsen sevinirim, selamlar, sevgiler.
M.Semih Baylan - 08.01.2023


♪ Değerli Müfit hocama en içten sevgi saygılarımı iletin lütfen .Üniversite yıllarımda özel radyo yayıncılığı yaptım.1994 yılında derginin bu daldaki ödülüne layık görülmüştüm evde yıllar sonra plaketi buldum hadi bir internetten arayayım dediğimde ikinci büyük şoku yaşadım 1994 de verdiği ödülü değerli hocam arşivinde fotoğraf larımız ile yayınlamaya devam ediyor.ne büyük bir emek emeği geçen herkese en derin saygılarımı sunarım.Ne olur hocamın ellerinden benim için öpün.
Kurtuluş Çelebi - 07.01.2023


♪ 18. yılımız kutlu olsun
Mavi Nota - 23.11.2022


♪ Biliyorum Cüneyt bey, yazımda da böyle bir şey demedim zaten.
editör - 20.11.2022


♪ sayın müfit bey bilgilerinizi kontrol edi 6440 sayılı cso kurulrş kanununda 4 b diye bir tanım yoktur
CÜNEYT BALKIZ - 14.11.2022


♪ Sayın Cüneyt Balkız, yazımda öncelikle bütün 4B’li sanatçıların kadroya alınmaları hususunu önemle belirtirken, bundan sonra orkestraları 6940 sayılı CSO kanunu kapsamında, DOB ve DT’de kendi kuruluş yasasına, diğer toplulukların da kendi yönetmeliklerine göre alımların gerçekleştirilmesi konusuna da önemle dikkat çektim!
editör - 13.11.2022


♪ 4bliler kadro bekliyor başlıklı yazınızda sanki 4 bliler devre dışı bırakılmış gibi izlenim doğuyor obür kamu kurulrşlarında olduğu gibi kayıtsız şartsız kadroya geçecekler yıllardır sanat kurumlarımızı sırtlayan bu sanatçılarımıza sınav istemek yapılacak en büyük kötülüktür bilginize
CÜNEYT BALKIZ - 12.11.2022


Tüm Mesajlar

Anket


DOB, DT ve GSGM'de 4B kadrosunda çalışanların 4A kadrosuna alınmaları için;

Sonuçları Gör

Geçmişteki Anketler

Tavsiye Et




Tavsiye etmek için sisteme girmeniz gerekmektedir.

Destekleyenlerimiz






 

Yazılar


Su bedava, hava bedava; Su parayla, hava bedava (şimdilik)Sayı: 760 - 07.04.2009


Durumun ehemmiyetini anlatmak için, önden biraz istatistik vermekte fayda var galiba. Bolivya... Su özelleştiriliyor, kısa bir süre suya %43 zam geliyor. Çıkan ayaklanma karşısında şirket işletmeyi terk etmek zorunda kalıyor.

Gana... Özelleştirme başladığında 10 cent olan suyun fiyatı, 75 cent oluyor.

İngiltere... 1989'da özelleştirilmeye başlanan suyun fiyatı %106 artıyor.

Filipinler... Dünya Bankası'nın dayatmalarıyla, başkentindeki suyu, su tekellerine peşkeş çeken bir iktidara sahip olan ülkede, özelleştirmeden bir yıl sonra su fiyatları %400 artıyor...

Dünyanın bir tarafında insanlar temiz su bulamazken, diğer bir tarafında bir golf sahasının sulanması için 1000 litre su harcanabiliyor. Dünyada, temiz suya ulaşamayan 1 milyar insan bulunduğu tahmin ediliyor.

Anlatılan Senin Hikayendir

Lokantada, sürahi içerisinde gelen suyun, 'paralı' olacağı söz konusu bile olamazdı bir zamanlar. Sonra musluktan akan su, kalitesini yitirdi. Tabi kendi başına değil, bilerek, en azından göz yumarak. Ardından gürül gürül akan kaynakların üzerine tesisler kuruldu ve sular, çok sağlıklıymış gibi pet şişenin içine girdi. Lokantada bir süre “Ayran kapalı mı olsun açık mı?” kıvamında bir geçiş dönemi yaşandı su için -hatta Çukurova'da halen yaşanıyor-. “Allah'ın suyu” artık Coca-Cola'nın oldu ve Hindistan'daki köylülerin nehire girmesi, oradan evlerine su taşımaları yasaklandı,daha doğrusu paralı hale getirildi. Çünkü o nehirin bir sahibi vardı artık. Şairin, “Hava bedava, su bedava”lı dizeleri böylece, tarihin tozlu raflarında, ancak döneminin yaşayış ve dolayısıyla düşünüş biçimini yansıtan bir vecize halini aldı…

Bu tip meselelerin nasıl çözüleceğine dair yüzeyden düşündüğümüzde hep bir yerlerde takılır kalır ve belki tam da burada, 'dünyanın sahiplerinin' tuzağına düşmüş oluruz. İşin özü gelir yine 'özel mülkiyet'e dayanır. Şehrin ortasından geçen nehirin sahibi olur mu?

Özel mülkiyetin absürdlüğünün en güzel örneğini, 'Ay'dan arsa satan emlakçı' olayında yaşadık. Ay kimin? Herhalde 'Hiç kimsenin değil” cevabında mutabıkız. Peki dünya kimin? Hemen söyleyelim: Kim döverse onun. Evet, buradan bakılınca resim netleşiyor. Su kimin?

'Dünya Su Forumu' adı altında, 'insanların ortak olarak kullandıkları suyu nasıl ele geçirip, insanlara yeniden satarak cebimizi şişirebiliriz'in hesabını yapanlara göre su, parası olanındır.

Tabi buna karşı çıkan ve böylece umutlarımızın yeşillenmesini sağlayan fiiliyatlar da var. Alternatif Su Forumları düzenleniyor dünyanın dört bir yanında, su meclisleri kuruluyor. Eğer bu mücadele büyümezse, havanın da paralı hale gelmesi gibi, bugünden baktığımızda 'hayal', 'bilimkurgu' gibi gözüken fiiliyatların yarın gerçekleştiğine tanık olacağız. Tabi kendi hayallerimizi yaratmazsak.

Konu ile ilgili

Kitap: Mavi Sözleşme Küresel Su Krizi Ve Su Hakkı Mücadelesi, Yordam Kit.,Maude Barlow

Film: Vatandaş Mustafa

İnternet bağlantıları: suplatformu.net, halkinhaklari.com, sendika.org, cmo.org.tr

Dergi: Express Dergisi Mart 2009 sayısı

Yazıyı Tavsiye Et

Yorumlar


Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.