ISSN: 1301 - 3971
Yıl: 20      Sayı: 1994
Şu an 21 müzisyen gazete okuyor
Müzik ON OFF

Günün Mesajları


♪ Bir 24 Kasım günü çıktığımız yolda, uzun sayılabilecek bir yolculuğun ardından 20. yılımıza ulaştık. Sosyal Sorumluluk Projesi olarak üzerimize düşen sosyal sorumluluğu yerine getirerek, ilgi görerek, takdir toplayarak bugüne geldik. 

Mavi Nota e-Müzik Gazetesi bugün 20. yaşını kutluyor.
editör - 24.11.2025


♪ Kültür bakanlığı sınavında. Ankara thm koro şefi kızını aldı. Urfa korusu şefi kayın biraderini aldı. İstanbul korosu şefi oğlu ve yeğenini aldı. ilginizi çekerse detay verebilirim
ttnet arena - 09.07.2024


♪ Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anarken, ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını en coşkun ifadelerle kutluyoruz.
Mavi Nota - 28.10.2023


♪ Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinin Eğitim Programları Sorunları
Gülşah Sargın Kaptaş - 28.10.2023


♪ GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE!
Mavi Nota - 07.02.2023


♪ 30 yıl sonra karşılaşmak çok güzel Kurtuluş, teveccüh etmişsin çok teşekkür ederim. Nerelerdesin? Bilgi verirsen sevinirim, selamlar, sevgiler.
M.Semih Baylan - 08.01.2023


♪ Değerli Müfit hocama en içten sevgi saygılarımı iletin lütfen .Üniversite yıllarımda özel radyo yayıncılığı yaptım.1994 yılında derginin bu daldaki ödülüne layık görülmüştüm evde yıllar sonra plaketi buldum hadi bir internetten arayayım dediğimde ikinci büyük şoku yaşadım 1994 de verdiği ödülü değerli hocam arşivinde fotoğraf larımız ile yayınlamaya devam ediyor.ne büyük bir emek emeği geçen herkese en derin saygılarımı sunarım.Ne olur hocamın ellerinden benim için öpün.
Kurtuluş Çelebi - 07.01.2023


♪ 18. yılımız kutlu olsun
Mavi Nota - 24.11.2022


♪ Biliyorum Cüneyt bey, yazımda da böyle bir şey demedim zaten.
editör - 20.11.2022


♪ sayın müfit bey bilgilerinizi kontrol edi 6440 sayılı cso kurulrş kanununda 4 b diye bir tanım yoktur
CÜNEYT BALKIZ - 15.11.2022


Tüm Mesajlar

Anket


Müziğin Yaşamınızdaki Yeri Nedir?

Sonuçları Gör

Geçmişteki Anketler

Tavsiye Et




Tavsiye etmek için sisteme girmeniz gerekmektedir.

Destekleyenlerimiz


Yazılar


Dehada delilik gizlidirSayı: 592 - 15.07.2008


Sanatçının delilik kavramıyla ilişkisi ne kadar çok yazıldı, ne kadar çok tartışıldı.

Öyle konular vardır ki, her zaman ona yeni bir yaklaşım sağlanır, yeni yorumlar getirilebilir.

P Dergisi’nin Delilik ve Sanat başlıklı sayısını okurken, dünyada delilik dairesinin içinde yaşayan, sınırında dolaşan, bıçak sırtında bir ömür tüketen adları saymaya kalkıyorum.

Elbette yalnız ressamları değil, edebiyatçıları da. Akıl hastanesinde bir ömrü noktalayanlar, hastaneye girip çıkanlar.

Sanatçıların öykülerinde, oyunlarında, romanlarında işlenen deliler, tuvale yansıyan deliler.

Onlar bize neyi anlatır?

Süleyman Velioğlu’nun Şu Kulağını Kesen Garip Adam ve Diğerleri yazısından alıntıladığım cümle, delilik ve sanat arasındaki bağlantıya genel geçer bakışın özetidir:

"Genellikle sade insanlar, sanatçıyı, ya kendilerinden ayrı, gizemli, yarı tanrısal bir varlık sayarlar; ya da toplumsal kuralların dışında yaşayan, garip, acayip, yarı deli bir kişi sanırlar."

* * *

Alanlarında tanınmış adların incelemelerinin yanı sıra bu alandaki tablolardan görüntüler, iki kavram arasındaki ilişkiyi belirliyor.

Goya’nın Delilerle Dolu Avlu’sunu görmelisiniz.

Deli kadınlar denince, bunların sanattaki yansıması kimdir? Verilen beylik ve klasik yanıt bellidir: "Kuşkusuz, tüm deli kadınların duayeni, Shakespeare’in Ophelia’sıdır. Büyük bir tutkuyla áşık olduğu Hamlet tarafından reddedilen genç kadın aklını kaçırmıştır."

Edebiyatın deli kadınları bölümünü bir bellek tazelemesi açısından okuyunuz.

Okunmasını gerekli gördüğüm yazıların başında, Nuria Perez’in Psikiyatrinin Gözünden Don Quijote, Yüksel Aslan’dan Öteki Deliler, Söyleşi: Jacques Vallet, Yves Bonnefoy’dan Melankoli, Delilik, Deha ve Şiir, Adolf Wölfli. Tek Tahtası Eksik Tek Tahtası Fazla-Enis Batur yazıları geliyor.

Batur
’un yazısındaki bir cümle bence birçok akıl hastasının delilikle deha arasındaki gelgitlerinde doktorun önemi vurguluyor:

"Doktor Morgenthaler’in en büyük erdemi, Wölfli’nin bir şeyler çiziktiren ve böylece sakinleşen bir deli olarak algılanmasını engellemesi. O, Wölfli’nin deliliğini sanatçılığından ayırmasına yardım etmiş."

Türkiye’de böyle bir olgu yaşandı mı? İncelenmeye değer.

* * *

Delilik ve Sanat kitaplığınızda saklayacağınız bir sayı.



E-Posta: dhizlan@hurriyet.com.tr


Yazıyı Tavsiye Et

Yorumlar


Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.