ISSN: 1301 - 3971
Yıl: 18      Sayı: 1929
Şu an 17 müzisyen gazete okuyor
Müzik ON OFF

Günün Mesajları


♪ Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anarken, ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını en coşkun ifadelerle kutluyoruz.
Mavi Nota - 28.10.2023


♪ Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinin Eğitim Programları Sorunları
Gülşah Sargın Kaptaş - 28.10.2023


♪ GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE!
Mavi Nota - 07.02.2023


♪ 30 yıl sonra karşılaşmak çok güzel Kurtuluş, teveccüh etmişsin çok teşekkür ederim. Nerelerdesin? Bilgi verirsen sevinirim, selamlar, sevgiler.
M.Semih Baylan - 08.01.2023


♪ Değerli Müfit hocama en içten sevgi saygılarımı iletin lütfen .Üniversite yıllarımda özel radyo yayıncılığı yaptım.1994 yılında derginin bu daldaki ödülüne layık görülmüştüm evde yıllar sonra plaketi buldum hadi bir internetten arayayım dediğimde ikinci büyük şoku yaşadım 1994 de verdiği ödülü değerli hocam arşivinde fotoğraf larımız ile yayınlamaya devam ediyor.ne büyük bir emek emeği geçen herkese en derin saygılarımı sunarım.Ne olur hocamın ellerinden benim için öpün.
Kurtuluş Çelebi - 07.01.2023


♪ 18. yılımız kutlu olsun
Mavi Nota - 23.11.2022


♪ Biliyorum Cüneyt bey, yazımda da böyle bir şey demedim zaten.
editör - 20.11.2022


♪ sayın müfit bey bilgilerinizi kontrol edi 6440 sayılı cso kurulrş kanununda 4 b diye bir tanım yoktur
CÜNEYT BALKIZ - 14.11.2022


♪ Sayın Cüneyt Balkız, yazımda öncelikle bütün 4B’li sanatçıların kadroya alınmaları hususunu önemle belirtirken, bundan sonra orkestraları 6940 sayılı CSO kanunu kapsamında, DOB ve DT’de kendi kuruluş yasasına, diğer toplulukların da kendi yönetmeliklerine göre alımların gerçekleştirilmesi konusuna da önemle dikkat çektim!
editör - 13.11.2022


♪ 4bliler kadro bekliyor başlıklı yazınızda sanki 4 bliler devre dışı bırakılmış gibi izlenim doğuyor obür kamu kurulrşlarında olduğu gibi kayıtsız şartsız kadroya geçecekler yıllardır sanat kurumlarımızı sırtlayan bu sanatçılarımıza sınav istemek yapılacak en büyük kötülüktür bilginize
CÜNEYT BALKIZ - 12.11.2022


Tüm Mesajlar

Anket


DOB, DT ve GSGM'de 4B kadrosunda çalışanların 4A kadrosuna alınmaları için;

Sonuçları Gör

Geçmişteki Anketler

Tavsiye Et




Tavsiye etmek için sisteme girmeniz gerekmektedir.

Destekleyenlerimiz






 

Yazılar


Kırım ve Tatarlarının Türkiye'deki Müzik Hayatına Etkileri. Müzik ve Sanat Dünyasındaki Kırım TürkleriSayı: 46 - 10.02.2006


Kırım Tatar Türkleri Kırım Hanlığı'nın Osmanlı İmparatorluğu'na bağlanması ile bir çok alanda işbirliğine gittiler. Kırım atlıları Osmanlı'nın yanında savaşıyor, eğitim görüyordu. Müzik ve sanat alanındaki gelişmeler de bundan ayrı tutulamazdı. Bir kısım aydınlar geliyor eğitim görüyor, bir bölümü de Kırım'a geri dönüyordu.

Gerek Anadolu'da kalan gerekse Kırım'da yaşayan, Türkiye'deki müzik hayatına etki eden kişileri elde edebildiğimiz kadarı ile tarihsel sıra içinde sizlere sunmaya çalışacağım.

Abdullah Kırımî, (Kırım, ?— İstanbul, 1590), Türk hattat. Özellikle Kanunî döneminde ünlenen sanatçının, nesih, sülüs ve muhakkak yazılarda başarılı yapıtları vardır. Türk müziği ile ilgilenmiş ve tambur çalmıştır. Kırımî, mir Buhari camisi yakınına gömülüdür 1.

Gazi Giray Han II (1554-3.3.1608), Türk hükümdarı, asker, bestekâr, şair, bilgin ve sazendesi. Taht alan I. Devlet Giray Han'ın oğludur. Bora Gazi Giray Han, Kırım hanlarının en büyüklerinden ve 16. yy. Türkiye tarihinin büyük askerlerindendir. Olağanüstü bir klasik öğrenim ve askeri eğitim görmüştür. Birinci sınıf bir şair ve en büyük Türk bestekarlarından biridir. Bilgin ve sanatkârdır.

Saz semaileri ve peşrevleri ile ünü artmış ve günümüzde eserleri hala çalınmaktadır. Osmanlı mecmualarında kendisinden kısaca "Tatar" diye bahsedilir 2.

Ekrem Karadeniz'in "Türk Musikisinin Nazariye ve Esasları" 3 adlı kitabında bestecisi "Tatar" olarak gösterilen Devrikebir (yürük) Şedaraban Peşrevi, Muhammes (yürük) usulünde Eviç Hûzi Peşrev, Darbeyn (Yürük) Neva Buselik Peşrev ve Muhammes (yürük) Saba Buselik Peşrev'in notaları yer almaktadır.

Hüzzam, Şedd-i Araban, Beyati-Araban, hatta Gülizar, Muhalifi ırak ma kamlarının onun bileşimi olduğu sanılmaktadır. Günümüze 62 eseri gelebilmiştir. Eserlerinden bazıları şunlardır: l) Beyati-Araban Peşrevi, 2) Bevati araban Saz Semaisi. 3) Hüzzam Peşrevi, 4) Hüzzam Saz Semaisi, 5) Mahur Peşrevi 6) Mahur Saz Semaisi (Düyek), 7) Mahur Saz Semaisi (değişmeli), 8) Muhalifi Irak Peşrevi 9) Muhalif-i Irak Saz Semaisi, 10) Şedd-i Araban Peşrevi ve 11) Saz Semaisi, 12) Zengüle Peşrevi ve 13) Saz Semaisi, 14) Zirefked Peşrevi ve Saz Semaisi, 16) Arazbar Peşrevi, 17) Gerdani Peşrevi vel 18) Saz Semaisi Gülizar Peşrevi, 20) Hüseyni Peşrevi, 21) Nişabur Peşrevi, 22) Rast Saz Semaisi Kantemiroğlu notaları arasında Gazi Giray'ın Şûr makamında Hafif Peşrev ve Saz Semaisi de bulunmaktadır. Bu makam günümüzdeki Azeri Türk Müziği'nde kullanılmaktadır 5.

Gazayi mahlasıyla da şiirleri vardır. "Râyete meyl ederiz kaamet-i dil-cû yerine" gazeli Y. Yektay tarafından 1930 yılında Rast makamında bestelenmiştir8

Gazi Giray Han güzel ve canlı şarkılar besteliyor, çeşit çeşit sazları büyük bir başarı ile çalıyordu7 .Yaşadığı yüzyılda bugün dahi kullanabileceğimiz son derece temiz, son derece dinamik, ritmik ve melodik cümleler verilmişti. Bugün onları büyük bir zevkle kullanıyoruz ve Türk Müziğinin ne kadar büyük olduğuna örnekler veriyoruz. Süleymaniye Camii'ne nasıl hayransak, ne kadar eski olursa olsun onun muhteşemliğine, büyük estetik ve dengesine hayranlığımız değişmiyorsa, aynı şekilde Gazi Giray'ın eserleri de takdirimizi toplamaya devam edecektir. Bu eserler derslerde öğrencilere örnek olarak verilecek baş yapıtlardır 9.

Çoban Devlet Giray (?-1629), Mustafa Ahmed adı ile de bilinir. Kırım prensi ve bestekar. 1596'da 2 ay kadar Kırım hanı olan I. Fetih Giray Han'ın oğlu ve Moskova Fatihi Taht alan I. Devlet Giray Han'ın (1551-1577) torunudur. Günümüze gelen eserleri şunlardır: l) Eviç Peşrevi (Darb-l Fetih 4 hane) ve 2)Saz Semaisi, 3) Feth-i Belgrat Peşrevi (Fahte) ve 4) Saz Semaisi, 5) Karcığar Peşrevi (Berefşan), 6) Hüseyni Peşrevi (Evsat, Kevseri'de) 7) Muhalif Peşrevi (Çenber), 8) Rast-ı Sağır Peşrevi (Devr-i Kebir) ve 9) Saz Semaisi, 10) Şehnaz Peşrevi (Çenber) ve 11) Saz Semaisi, 12) Uşşak Peşrevi I (Çenber), 13) Uşşak Peşrevi II (Evsat, 3 hane) ve 14) Saz Semaisi'dir 9.

Ali Ufkî Bey (1610?-1685) Santûrî, bestekâr ve müzikolog. Türk Müziği eserlerini tesbit ederek ilk defa bir nota albümü oluşturmuştur. Kitabında güfteler gibi melodiler de sağdan sola yazılmıştır. Asıl adı Alberto Bobevio Leo-politano Bobowski'dir. 1610 da Lvov'da doğduğu sanılır. IV. Murad döneminde, Kırım Türklerince esir edilip İstanbul'a gönderildiği ve Müslüman olduğu sanılmaktadır10. O zamanki Batı notası ile Türk Musikisine ait yüzlerce saz ve söz eserini yazmıştır. "Mecmü'a-i Saz-ü Söz" adındaki kitabında topladığı bu eserler XV—XVII... Yüzyıla ait yüzlerce Türk Musikisi ürününü unutulmaktan kurtarmıştır. Daha çok halk musikisine ait parçalar yazmıştır. Eserler, makam sırasına göre yazılmıştır. İlk makam Hüseyni'dir. Büyük bir olasılıkla 1640'dan önce Kırımlılarca esir edilip "hezar-fen" (bin hünerli) bir adam olduğu için saraya alınmıştır.

Thadeus Gasztowtt, Ali Ufki Bey'in Türk asıllı olduğu üzerinde durmaktadır (La Pologne et L'Islam, Paris 1907, s. 32). Türk asıllı, yani Lehistan Tatarı olabilir 11.

Abdi Efendi (?— 21.10.1695), Kefeli Derviş Kadı-zade Osman adı ile de bilinir. Türk dinî eserler bestekarı. Kırım'da Kefe'de doğdu. Bursa'da öldü. Deveciler kabristanına gömüldü. Mutî mahlasıyla şiirler söyledi. Bestekâr ve zakir olarak büyük şöhret kazandı. Günümüze ulaşan tek eseri: Uşşak Evsat İlahi: Yüreğime dost derdi vurdu türlü yareler'dir12.

Aşık Ömer (1621—1707). Asıl adı Abdullahoğlu Ömer olan Aşık Ömer. 1621 yılında Kırım'ın Gözleve şehrinde doğmuştur. Medreseye devam etmiş ve yanda bırakmak zorunda kalmıştır. Onbeş yaşından sonra kahvelerde saz çalmaya başladı. Yazdığı şiirleri sazıyla söyledi. Böylece Aşık Ömer olarak her tarafta tanındı. Bir çok saz şairleri ve yırcılar kendisinden ders almak üzere Gözleve'ye akın ettiler 13.

Genç yaşta şöhret kazanan Ömer, bir kaç yıl sonra Dağıstan'a, Azerbaycan'a, İran'a ve Türkiye'ye gitti. Bu memleketlerde sekiz yıldan fazla kaldı. Aşık Ömer'in hangi tarihte Türkiye'ye geldiğini bu gün için bilemiyoruz. Ancak uzun süre kaldığını şiirlerinden çıkarıyoruz 14.

Bestelenen şiirlerinden örnekler vermek gerekirse: Ben sana gönlüm verip de şu cihanda gülmedim (N. Adlim, Karcığar Düyek Şarkı), Can-ü dilden mail oldum bir saçı Leylâ'ya ben (Emin Akan, Rast aksak Şarkı), Elâ gözlerine kurban olduğum (koşma) [S. Kaynak (1895—1961) Hicaz Sofyan Türkü], Ey bâd-ı sabâ sünbül-i reyhanıma değme (N. Pişkin, Hicaz Aksak Şarkı), Ey Çerh-i sitem-ger dil-i nâlâna dokunma (gazel) l) Faik Bey, Nihavent Hafif II. Beste, 2) Medeni Aziz Efendi (1842-1895) Hümayun Türk Aksağı Şarkı, Ey Felek, mecnunuyum Leylâ'yı gözler gözlerim (N. Adlim, Mahur Düyek Şarkı), Şu karşıdan gelen dil ber (Semai) (G. Çeki, Segah Curcuna Şarkı)l5.

Şunu söylemek gerekir ki, Açık Ömer'in yaratıcılığı hakkında ilk bilgiler 1848 yılında Profesör Feliks Dombrovski'nin Petersurg'ta yazılan Asık Ömer isimli makalesinden alındı. Aradan 146 yıl geçtiği halde, bu makalenin önemi devam etmektedir, ilerde yapılacak çalışmalar için tarihi vesikalardan, temel kaynaklardan biri olmaya devam edecektir 16.

Selim Giray Han I (1634-22.12.1705), Kırım hanı Hacı Gazi adı ile de bilinir. 7 padişah devrinde yaşamış 5'i devrinde hanlık yapmıştır. Ana tarafından II. Gazi Giray'ın (1588—1607) torunudur. Selim Giray, dedesinin çeşitli yeteneklerini, bu arada müzik ve bestekârlığını almış, "Selim" mahlası ile şiirler yazmıştır. Bahçesaray'da Selim Giray Han Camii'nde gömülüdür.

Pek çok şair, hattat, bestekâr ve alimi cömertçe himaye etmiştir. Bunların arasında Evliya Çelebi, Hafiz Post, Itrî, Sepetçi-zâde Mehmet Efendi vardır. (Şall Allaahü ale't-tehâmî, Askeri). Şu sabâ Evsat Cumhur İlâhi de onundur:

Kandedir cehl-ile zulmet nefs-i sûbânındandır17.

Gevheri (Kırım, 1650 ? — İstanbul, 1716), Aşık Mustafa adı ile de bilinir. Fuad Köprülü, Gevheri adlı eserinde, kendisine Kastamonu'dan gönderilen bir rivayete yer vermektedir. Bu rivayete göre şairi Kırımlı saydığını söylemektedir. İstanbul'a gelen Selim Giray'a medhiye yazmasının bir dereceye kadar memleketinin Kırım olabileceğini ileri sürmektedir18.

Bestelenmiş şiirleri arasında, Beyaz göğsün bana karşı [S. Kaynak (l895-1961 , Beyati-Araban Curcuna-Düyek Şarkı, Ela gözlü nazlı dilber (Semai) (Dr A. Yavaşça, 1927), Mahur Aksak Şarkı, Ey benim nazlı cananım [A.Çağan(1920-1966), Rast Türk Aksağı Şarkı] sayılabilir19.

Kâmili Efendi (?—6. 2. 1821) Kırımlı Tatar Hafız Ahmed adı ile bilinir. Türk bestekârı. Kırım'dan gelip çocuk yaşlarında Enderun'a alınıp öğrenim gör-dü. Sesinin güzelliği ile adını duyurdu. Hem dini, hem din dışı musikiyi iyi derecede biliyordu 20. En kıdemli kazasker sıfatı ile «reisü'l-ulema » resmi unvanını aldı. Ölümünde Haydarpaşa'ya gömüldü. III. Selim (24.12.1761—28.7. 1808) 'in musiki hocasıdır. III. Selim deha sahibi Türk bestekârlarındandır. 15 makam terkib etmiştir. Günümüze ulaşan 103 eseri vardır 21. Klasik Türk Musiki'nde önemli bir yeri olan III. Selim'in musiki hocası olan Kırımlı Hafiz Ahmed Kâmili Efendi'nin öğrencisinin verdiği bu eserlerdeki katkısı, sanıyorum hiç kimse tarafından yadsınamaz.

Halim Giray (1772—1823) Kırım'da doğmuştur. Vize'de sürgünde iken ölen Şehbaz Giray'ın oğludur. III. Selim döneminde İstanbul'a gelmiş, bir süre sonra Bahadır Giray Han'ın kalgaylığına atanarak Kırım'a gitmiş, sonra tekrar İstanbul'a dönmüştür, İstanbul'da bir süre kaldıktan sonra Çatalca'ya yerleşen Halim Giray, orada 1823 yılında vefat ederek, Ferhat Paşa Camii mezarlığına gömülmüştür. Şarkı ve gazelleri vardır. Eserleri: l) Divan-ı Halim Giray, 2) Gülbün-ı Hanan'dır 22.

Neş'et Molla Bey Giray (1843—1900) Avukat Neyzen Kırimîzâde adı ile de bilinir. Türk bestekârı. Anadolu Kazaskeri Kırımlı-zâde Ahmet Reşit Efendi'nin (ölm. 23. 11. 1863) oğlu ve Kırım Hanları (Giraylar) hanedanınından-dır. Edhem Paşa Türk musikisi repertuarı nota koleksiyonunun en önemli kısmını Paşa'nın ölümünden sonra o satın almıştır. Türk musikisinin hamilerindendi. Fihrist-i Ahlâk ve Kırımî-zâde Mecmuası adlı eseri vardır. Hayli de nota bastırmıştır. Günümüze ulaşan şu iki sarkısı kalmıştır. Hüzzam Yürük Aksak (Gelince bezme mestane, müseddes) ve Nihavent (Neler çekdim zamane dilberinden). Neş'et Molla Bey Türk avukatlarının pîri sayılmaktadır 23.

Leylâ Saz (1850—6. 12. 1936) Türk kadın şarkı bestekârı, şair ve edebiyatçısı. Dedesi ve annesi tarafından Kırımlı'dır. İstanbul'da doğdu. Müzisyenliği, şairliğinden üstündür. Ölümünden üç yıl önce « Saz » soyadını almıştır. Mezarı Edirnekapısı Şehitliği'ndedir. Leylâ Hanım, Arapça, Farsça, Fransızca ve Rumca biliyordu. Doğu ve Batı kültürlerinin içinde yetişti. Dilhayat Kalfa'dan sonra, Türk Musikisi'nin şöhret sahibi ikinci kadın bestekârı oldu. Piyano çaldığı için Batı Musikisi'ne de açıktı. 200 den fazla şarkı besteledi. Bunların notaları yandığı için dörtte biri kadarı günümüze gelebildi. Günümüzdeki eserleri: 46 Şarkı, l Türkü, 5 Marştan ibaret 52 parçadır. 9 defa Hicaz, 7 defa Hicazkâr. 4'er defa Hüzzam, Suzidil, Suzinak makamlarını kullanmıştır. Leyla Hanım'ın eserlerinden olan 5 Marş özellikle bir bayan tarafından meydana getirildiği için önemlidir, l Vatan Marşı (Sen anamızsın vatan), 2 Tararruf Marşı, 3 Hicazkar Milli Marş, 4 Hicaz Marş (Yaslı gittim. Şen geldim, Samih Rifat), 5 Nihavend Nim Sofyan Marş (Düşman çok hile kurdu, 1922) 24.

Orhan Tanrıkulu (22. 2. 1937—19. 3. 1989) Türkiye'nin yetiştirdiği en iyi orkestra şeflerindendir. Annesi tarafından Kırımlı olan ve Türkiye'nin en büyük sopranolarından Kırım Sudak doğumlu Remziye Alper ile evlenmiş olan Tanrıkulu. Kırım Türk müziğinin nadide parçalarını klasik orkestra için düzenlemek ve bunlardan albümler yapmayı planlıyordu. Ne yazık ki, bunu gerçekleştiremedi. "Karaker atım", "Karşıdan kördüm seni", "Elmas" adlı Kırım halk yırlarını orkestra ve piyano için düzenledi25.

Günümüzde Türkiye'de yaşayan ve geniş halk kitleleri tarafından tanınan Kırım kökenli sanatçılar arasında: orkestra Şefi Gürer Aykal, soprano Remziye Alper, Türk Sanat Müziği'nde Nesrin Sipahi ve Sami Aksu, Türk Halk Müziği'nde Yıldız Ayhan. Arabesk adı verilen fakat kendisinin bu ismi kabul etmediği tür'de bestekâr ve yorumcu Orhan Gencebay. Türk Hafif Müziği ya da pop müzikte Erol Büyükburç, Esin Engin, Emel Müftüoğlu, Mithat Körler, Ulvi Kırımlı, Ozan Orhon.

Sinema sanatçıları: Cüneyt Arkın (Fahreddin Cüreklıbatur), Kartal Tibet, Suzan Avcı, Aydan Şener, Zihni Göktay, Meral Konrat, Türkiye'de tanınan yazar Cengiz Dağcı, Afet Ilgaz ve şu anda isimlerin; yazamadığımız ya da henüz öğrenemediğimiz müzisyen ve sanatçılarla birlikte kendi dallarında Türkiye'de tanınmışlar ve birer ekol olmuşlardır.

Gerek Osmanlı döneminde, gerekse Türkiye Cumhuriyeti döneminde Kırım'la olan ilişkiler, göçler, bestekârlar ve eserleri Kırım Tatarları'nın Türkiye'deki müzik hayatına etkilerini gözler önüne sermektedir.

Müzik ve sanat dünyasındaki günümüzdeki isimler ise bu etkinin bitmediğini ve her alanda gelişerek devam ettiğini göstermektedir.

Gelecek günler Kırım ve Türkiye'yi daha da yakınlaştıracaktır.


Sempozyum Bildirisi : (Köstence , 17-20 Kasım 1994)
Originea Tãtarilor - Locul lor în România şi în lumea Turca / Tatarların Kökeni - Romanya'da ve Türk Dünyasındaki Yeri / (The Origin Of The Tatars - Their Place in Romania and in The Turkish World) - Editura Kriterion Bükreş,1997 sf.257-262

 "Abdullah Kırımî", Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi. Cilt l, İstanbul Inter-
press Basın ve Yayıncılık, 1992
2 Y. Öztuna, « Gazi Giray Han II », Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi, Cilt l, Ankara :
Kültür Bakanlığı Yayınları, 1990.
3 E. Karadeniz, Türk Musikisinin Nazariye ve Esasları, Ankara. Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları, [t.y.], s., 285—609
4 T. Kayan, «Gazi Giray Han ve Müzisyenliği Üzerine Dr. Selahattin İçli ile Bir Emel 
Dergisi, S, 174 (Eylül-Ekim, 1989), s, 27—28.
5 Öztuna, Cilt 2, s. 363.
6 Öztuna, Cilt 2, s. 552.
7 I. H. Ertaylan, Gazi Geray Han, İstanbul: Kırım Türkleri Yardımlaşma Cemiyeti 1958, 
s. 64.
8 Kayan, s. 28.
9 Öztuna, Cilt l. s. 203.
10 «Ali Ufki Bey», Thema Larousse Tematik Ansiklopedi, Cilt 6, [y.y.]. Milliyet 
Gazetecilik A. Ş., 1993-1994.
11 Öztuna, Cilt l, s., 54—55.
12 Öztuna, Cilt l, s. 10.
13 M. Ülküsal, Kırım Türk-Tatarları, İstanbul l980,s. 262— 263.
14 Ş. Elçin, Aşık Ömer, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1987, s, 5.
15 Öztuna, Cilt 2, s. 570. 
16 R. Fazıl, Aşık Umer, Taşkent: Gafur Gulam Adına Edebiyat ve Sanat Neşriyatı 
1990; s. 6.
17 Öztuna, Cilt 2, s. 283.
18 Ş. Elçin, Gevheri Divânı, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı MIFAD Yayınları 56, 
1984, s., 11—12. Ş. Elçin, Gevheri. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları: 
821, l987. s. 2.
19 Öztuna, Cilt. 2, s. 552.
20 Öztuna, Cilt l, s. 420. 21 Öztuna, Cilt 2, s. 279.
22 R.Toparlı, M.S. Çöğenli (haz.), Divan-i Halim Giray, Erzurum: Atatürk Üniversitesi 
Fen-Edebiyat Fakültesi Yayını, 1991.
23 Öztuna, Cilt 2, s. 107.
24 Öztuna. Cilt 2, s. 264—267. 
25 Z. Karatay, «Orhan Tannkulu», Emel Dergisi, S. 173 (Temmuz-Ağustos, 1989), s. 34.







Yazıyı Tavsiye Et

Yorumlar


Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.